Cumartesi, Temmuz 27

Aşık Veysel’in kültürel mirası nesillere aktarılmaya devam ediyor – GÜNDEM

Anadolu âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden halk şairi Aşık Veysel’in vefatının ellinci yıl dönümü, UNESCO’nun yıldönümleri anma ve kutlama programına dahil edildi. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2023 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde ulusal ve uluslararası etkinliklerle “Âşık Veysel Yılı” olarak anılması kararlaştırıldı. Veysel, UNESCO üyesi 193 ülkede çok sayıda etkinlikle anıldı. Ege Üniversitesi (AB) Sanat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Folklor Bölüm Başkanı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Devlet Müzik Konservatuarı Öğretim Sanatçısı Prof. Dr. Selami Fedakar. Görmek. Süleyman Şenel ve Veysel’in torunu Nazender Süzer Gökçe, hayatı, eserleri ve dünya görüşü hakkında bilgiler vererek Aşık Veysel’i ve âşıklık geleneğini anlattı, prof. Dr. Selami Fedakar “Aşıkların gelenek kabulleri çerçevesinde başlayıp âşık olabilmeleri için usta-çırak ilişkisi içerisinde bir eğitim süreci gereklidir. Bu gelenek içerisinde tasavvuf düşüncesi, İslam tarihi, evliya efsaneleri, Türk sözlü geleneğinde kullanılan motifler gibi konuları öğreniyorlar. Dil, sanat ve anlatım açısından da kendilerini geliştiriyorlar. Ancak son zamanlarda usta-çırak ilişkisi çok zayıflamış ve neredeyse yok olmaya yüz tutmuştur. Âşık Veysel’e bu açıdan bakıldığında tam bir usta-çırak ilişkisi içinde büyümediği söylenebilir. Âşık Veysel sistemli bir usta-çırak eğitimi almasa da eğitiminde iki ismin etkili olduğu biliniyor. Bunlar öncelikle Molla Hüseyin ve özellikle Camşıhlı Ali Ağa’dır. Onu saz çalmaya ilk teşvik eden bu ustalarla onu ilk tanıştıran kişinin de babası olduğunu da belirtelim. Veysel de birçok şairden etkilenmiş ve zamanla onların şiirlerini bir ustanın eseri gibi seslendirmeye başlamıştır. Üstelik Aşık Veysel’in bilinen bir çırağı yok ama kendisinden sonra gelen birçok sevgiliyi etkilemiştir.” Dr. Fedakar, “Her aşığı kökeninden, kültürel yapısından, dünya görüşünden bağımsız düşünmek mümkün değildir. Bu âşıklar gibi Âşık Veysel’in de kökleri âşıklık geleneğinden beslenmiş, dünya görüşü yaşadığı toplumun dünya görüşüyle ​​şekillenmiştir. Ancak Âşık Veysel elbette bireysel yeteneğiyle, toplumu ve yaşamı algılama biçimiyle diğer ozanlardan ayrılır. Aşk, dünyayı ve evreni kalp gözünün süzgecinden görmektir. “Aşık Veysel bunu başaran sevgililerimizden biri” dedi. Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldadım” ve “Doğadan Cümle Bedeninden” adlı eserlerine değinen Fedakar, şöyle konuştu: “Bu eserler, Türk tasavvufunun temsilcileri olan âşıkların, bir yerden bir yere giden âşık tipi olduğunu gösteriyor. Dünyevi mallara değer vermeyen bir gelenek, dünyayı iki kapılı bir han olarak görüyor.” Neredeyse onu nasıl gördüğünün bir özeti gibi. Han nasıl geçici bir yer sayılıyorsa, âşıklar için de bu dünya, sahip olma hırsına kapılmaya değmeyecek bir yerdir. “Bütün bedenler çamurdan yapılmıştır” diyerek İslam anlayışında bütün insanların çamurdan yaratıldığını hatırlatmakta ve herkesin yaratılış itibarıyla eşit olduğunu belirtmektedir. Aşık Veysel’in söylediği unsurlara değinerek, “Veysel’in hayata bakışında kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığı, dünyadaki tek gerçeğin ölüm olduğu, zamanın da geçeceği düşüncesi hakimdir” dedi. Öğretmen, “Gönül gözüyle gören popüler şairin eserlerinde ilham aldığını” söyledi. Görmek. Süleyman Şenel, “Aşık Veysel eserlerinde kendi doğasını besledi. Onun eserlerinde iyi insanlar, güzel insanlar ve birlik duygusu her zaman görülür. Sürekli okuldan bahsediyordu. Örneğin Köy Enstitüsü gençleri araştırdı. Onlarla geleceği inşa etti ve onları kalbinin gözleriyle gördü. Öğrencilerin geleceğe yapacakları katkıyı gördü. Eğitime her zaman önem verdi. Ama en önemlisi Atatürk, devrimlerini kalıcı kılacak bazı simgeleri arkasında bırakmamıştır. “Aşık Veysel’in Atatürk sevgisi sadece bir lider sevgisi değil, Kurtuluş Savaşı’nın zor koşullar altında çıktığı toplumun arkasında var olma mücadelesinin yarattığı bir sevgidir” dedi. Görmek. Şenel, şunları söyledi: “Aşık Veysel, plaklarıyla, radyo programlarıyla, turneleriyle artık toplumda öne çıkan bir değer haline geldi. Aşık Veysel asla unutulmayacak bir hatıradır. Öğrendiği her şeyi aktardı. Mesela halk müziği yayıncılığının öncüsü Sadi Yaver Ataman’ın Aşık Veysel’le ilgili pek çok anısı var. “Halk müziği programlarına çıkan ilk kişilerden biri de Aşık Veysel’di” dedi. “Onun varlığı kalbimi ısıttı.” Dedesi Aşık Veysel’in mütevazi kişiliğine ve çocuklara olan sevgisine vurgu yapan Nazender Süzer Gökçe, şunları söyledi: “Dedemin mütevazi tavrı, nazik ve şefkatli davranışları çok net hatırlıyorum. Nedenini bilmiyorum, ona bakmak bile içimi ısıttı ve kendimi güvende hissetmemi sağladı. Saçımı ve yanağımı okşaması beni inanılmaz mutlu ederdi. Benim için hayatımın en güzel yıllarıydı diyebilirim. Annem Menekşe Süzer’in anlattığına göre çocuklarından biri hastalansa ya da ateşi çıksa yanından ayrılmazdı. “Cebinde sürekli ilaç taşıyordu, hasta çocuğa içecek bir şeyler veriyordu, kendi eliyle soğuk algınlığı uyguluyordu, çocuk rahatlayıp ateşi düşene kadar yatağına girmiyordu” dedi. 2023’ü Aşık Veysel Yılı ilan etmekten gurur duyuyoruz” diyen Gökçe, “2023, UNESCO tarafından Aşık Veysel Yılı ilan edildi.” UNESCO üyesi 193 ülkede ve yurt içinde yuvarlak masa toplantıları, konferanslar, resitaller, sergiler, şiir ve resim yarışmaları düzenlenerek coşkuyla kutlandı. Arkadaşları tarafından tam anlamıyla hatırlandı ve genç kuşaklara anlatıldı. ‘Ben gideceğim, adım kalacak, dostlarım beni hatırlasın’ derken, sevgili dedem büyük öngörüsüyle bu günleri görmüş ve bu dizeleri yazmış. Bu yılın anısına eşim, gazeteci ve fotoğrafçı Gürsel Gökçe ile birlikte “Baskıda ve ustaların gözünden Aşık Veysel” kitabımızın Türkçe ve İngilizce baskısını yayımladık. Kitabımızı görme engelli dostlarımız için Braille alfabesine çevirerek 4 ciltlik 780 sayfalık bir kitaba dönüştürdük ve “Aşık Veysel matbaa” adıyla yayımladık. Aynı oyunu bir tiyatro sanatçısına okutup sesli kitaba dönüştürerek 25 bölümlük, 13 saatlik ses kaydına sahip bir sesli kitap oluşturduk. Görme engelli kütüphanelere ulaştırdık. Aşık Veysel’in Braille alfabesine ve sesli kitaba çevrilen ilk eseridir. Dedemin bize bıraktığı kültürel mirası korumaya çalışarak tüm yayınlarımızı okurlarımıza ücretsiz olarak ulaştırdık. “Gönül gözünün ışığında kalıyoruz” dedi.
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

okulturlari.org
Antalya Haber Sunucu
meritking