2023 yılında 15-17 yaş grubundaki kız çocukların işgücüne katılım oranı yüzde 11,5, aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı ise yüzde 32,2'dir. 14-17 yaş grubundaki kızların erkeklerle hemen hemen aynı oranda eğitime gitmedikleri, ancak işgücüne daha düşük oranlarda katıldıkları dikkate alındığında kızların nerede bulunduğu ve neden eğitime katılmadıkları önemli bir sorudur.
Yayınlanma: 08.11.2024 – 04:00
Zorunlu eğitim çağındaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocukların %3,9'u yani yaklaşık 612.814 çocuk eğitime devam etmemektedir. Bu sayı bir önceki akademik yıla göre %38,4 arttı. Geçici koruma sağlanan Suriyeli ve yabancı çocukları da eklersek sayı 855 bin 174'e ulaşıyor. Bu çocukların %53,6'sı erkek, %46,4'ü kızdır. Yaş gruplarına göre eğitim görmeyen çocuk sayılarına bakıldığında en büyük grup %73,9 ile 14-17 yaş aralığındadır.
Dün, Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan “Eğitim İzleme Raporu 2024” kamuoyunun bilgisine sunuldu. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık, bu yılki raporda Türkiye'de yaşanan çoklu krizlerin Türkiye'deki eğitim sistemine etkilerinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını belirterek şöyle konuştu: “Ekonomik krizin eğitim üzerindeki etkilerinin giderek kötüleştiğini özellikle vurgulamak isterim. “Eğitimde fırsat eşitsizliği artıyor ve dezavantajlı grupların kaliteli eğitime erişimi giderek zorlaşıyor” dedi.
RAPORUN BAZI BULGULARI ŞÖYLE:
- 15-17 yaş grubundaki eğitimsiz çocuk oranının en yüksek olduğu iller ise yüzde 35,6 ile Muş, yüzde 32,4 ile Ağrı ve yüzde 28,7 ile Gümüşhane oldu. 15-17 yaş grubundaki eğitim dışı öğrencilerin sorununun Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da yoğunlaştığı görülmektedir.
- Okula gitmeyen kız çocukları erken yaşta ve zorla evlendirilme riskiyle karşı karşıyadır. Muş'ta 17-16 yaş arası her üç kız çocuğundan biri eğitim alamıyor. Siirt, Bitlis ve Ağrı'da 17 yaşındaki her üç kız çocuğundan biri eğitim alamıyor.
- Okula kayıtlı olmak çocukların kaliteli eğitime erişebileceği anlamına gelmemektedir. Kaliteli eğitim hakkının izlenmesi yalnızca okullaşma oranlarıyla sınırlı kalmamalı; Ayrıca devamsızlık, sınıf tekrarı ve okulu bırakma göstergeleri ile de izlenmelidir.
- Ekim 2023'te yapılan değişiklikle resmi okul öncesi eğitim kurumları, çocukların okulda geçirdikleri süre boyunca temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını destekleyecek katkı alabilecek. Buna bağlı olarak okul öncesi eğitimdeki öğrenci sayısı 2023-24'te 2 milyon 55 bin 350'den 1 milyon 954 bin 202'ye düştü.
TEMEL BECERİLER YETERSİZ
- Son iki yılın Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına baktığınızda, son sınıfta başvuran her üç öğrenciden birinin yerleştirildiğini görüyorsunuz. Son sınıfta başvurup bir yükseköğretim kurumuna yerleşenlerin oranı YKS 2022'de %30,1, YKS 2023'te ise %32,3'tür. YKS 2023'ü alıp başvuran sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin %67,3'ü bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilmiştir. yüksek öğretim kurumu. Yerleştirme oranının en düşük olduğu program türü %21,3 ile mesleki ve teknik liselerdir. Bu da mesleki ve teknik liselerdeki her beş öğrenciden birinin yükseköğretim kurumuna erişebildiği anlamına geliyor.
- Türkiye'de neredeyse her üç gençten birinin ne eğitimi ne de işi var. AB'de ortalama olarak bu oran beşte birdir.
- Hem ortaöğretim hem de üniversite eğitimini bırakan öğrencilerin sayısı her geçen yıl artıyor. Eğitime yönelik isteksizlik, eğitim için gereken maliyetlerin artması ve eğitimin sağlayabileceği kazancın azalması bu artışın önemli nedenleridir.
Rapora göre Türkiye'de eğitim harcamalarının önemli bir kısmı kamu kaynaklarından finanse edilmesine rağmen, eğitim harcamalarının yüzde 15'i aileler tarafından destekleniyor. Ailelerin eğitim harcamaları arasında uçurum var.